Sona

Konu: Sona Paz Şub. 28, 2010 7:37 pm

Ad
Sona
Soyad
McDiable
Kişisel Özellikler
Sevimli,sürekli gülümseyen,fazlasıyla iyi,bazen çok konuşan bazen neredeyse hiç konuşmayan,koleksiyonlar yapmayı seven,hırsız,deli dolu,bir kız.Bıçakları,kılıçları,zırhları delicesine sever.Genelde çok ilginç giyinir.Normal kot pantolon,üstüne t-shirt giydiği zamanlar neredeyse hiç yoktur.İyi dövüşür.Eli,bacağı ağırdır, yapıştırdı mı tam yapıştırır.Genelde ailesinden uzakta yaşar.Onlardan çok acayip sıkıştığı zamanlarda yardım için para alır o kadar.Genelde soy adını kullanmaz.
Irk
Saf Irk Vampir
Rpg Yaşı
Görünüşte 16-17,gerçekte belli değil.
Ailevi Özgeçmiş
Sona,McDiable soyundan gelmektedir (McDiable ailesi Saf ırk vampir ailelerindendir).Ailesindeki herkes ölümsüzdür.Annesinin özel gücü üstün ekipman değişimidir.Ruhuna kitlediği her şeyi -kıyafet,aksesuar,silah vs- istediği anda değiştirebildiği gibi ona farklı özellikler katan aksesuar,silah ve kıyafetleri de vardır.Babası üstün şekil değiştiricidir.Birisinin şekline büründüğünde onun güçlerini de kullanabilir.Büyük annesinin özel gücü zihinsel acı,büyük babasının ise element konrolü idi.
Sona genelde ailesiyle pek görüşmezdi.Bir tek abisi Dean ile tek tük görüşürdü.Ailesi her zaman Sona için bir hesaba para yatırırdı ama Sona çok fazla sıkışmadıkça o hesaptan para çekmezdi,genelde kendi başının çaresine kendisi bakmaya çalışır.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Örnek Rp
Sona usulca açtı gözlerini her zamanki yalnızlığına...Evet yalnızdı!Ailesini yedi buçuk-sekiz yıldır görmüyordu.Evet artık bunu takmıyordu belki ama ya arkadaşları...Onu bırakıp gitmişlerdi hepsi.Bir anda!Dost saydığı insanlardı onlar...Oysa...
"Oysa onlar bir hiçmiş!"
Sıcak yatağında doğrulurken haykırdı.Her sabah bağırıyordu işte böyle, o zamandan beri...Her sabah yalnızlığını yüzüne vuran soğuk duvarlara bakıyor ve bağırıyordu işte aynı bunun gibi.Kim bilir belki ne kadar bağıracaktı daha...Nedeni neydi peki!?Ah evet Sona bir UCUBE'ydi!..Yataktan kalktı hızla.Her sabah konuştuğu tablolarına bir günaydın gülümsemesi attı.Artık tek sırdaşları onlardı.Her sabah gördüğü bu portrelerdi işte...Onların Sona'yı terk etmesi gibi bi ihtimalleri yoktuya Sona en çok bu yüzden seviyordu onları.Onlar Sona istemeden Sona'yı terk etmeyeceklerdi...Yatağının karşısındaki makyaj masasına bir göz attı.Bir şey yapacaktı orada ama her zamnki unutkanlığıu tutmuş unutmuştu...Yatağının hemen yanındaki çerçevesinin el yapımı olduğu çok belli olan boy aynasının karşısında dikildi.Bugün ne giymeliydi...
"Bir zırh...Ekipman değişimi...Hayır...Ekipman değişimi...Bu daha iyi değil mi?"
Kafasını sağa çevirdi.Çok güzel bir kadına soruyordu.Çünkü o kadın gerçekten çok güzel giyimli,saçları güzel taranmış,asil bir ailenin kızı olduğu her halinden belli biriydi.Kadının gülümseyen suratına o da gülümseyerek karşılık verdi...
"O zaman bu olsun bende sevdim bunu!"
Aynada kendisine bir göz attı.Üstünde eski aristokratların giydiği tarz bir kıyafet vardı.Şuanda bu kıyafetleri sadece balolarda görürdü Sona kendi haricinde...Ah!Ama giydiği kıyafet o kadar uzun değildi tabiki!Sadece dizlerine kadar geliyordu.Kırmızı-siyahlı bu elbiseyi çok severek çalmıştı Sona...Aynada kendisine son bir kez daha baktı ve kendisini o devasa odasından dışarı attı Sona...
Bugün iş günüydü Sona için.Artık ne halt ettiklerinden emin olduğu bir dükkana girecek.Bir iki değerli parça birşey yürütecek ve kaçacaktı!..Hızlı adımlarla meydanı bulmaya çalıştı yeni gelip hızlı alıştığı bu şehre...Yağmurun ıslattığı yoldaki su birikintilerine önem vermeden hızlı hızlı yürüyordu...Meydandaki griffona benzer heykelin yanındaki bankların birine oturdu.Etrafı izliyordu...
"Eee ne derler bilirsin Sona.Avını iyi takip etmelisin ve gerektiğinde saklanacağın eyrleri bulmalısın!..Aslında tamam bunu şimdi uydurdum ama olsun!"
Kendi kendine konuşuyordu tabiki her zamanki gibi!..Dükkanın çıkışındaki yolları iyice izledi.İşte bir kör nokta bulmuştu bile!Hem çok işlek bir caddeydi burası hemde anında üstünü değiştirebilir kimse farketmezdi.Zıplarcasına kalktı oturduğu yerden ve dükkana yürüdü...
"Buyurun nasıl yardımcı olabilirim?"
Kapıdan içeri girer girmez kendisini orta çağda bir yerlerde sanmıştı Sona...Bu havayı sevmişti ve kötü amaçlar için kullanılması...İşte onun için nefret etmişti bile şimdiden bu adamlardan!Ama yinede sahte olan akat gerçeğiyle ayırt edilemeyecek bir gülücük yerleştirdi yüzüne...
"Ben...Yakında okul balom olacak ve ben birkaç aksesuar bakmak istiyorum...Şey fazla büyük taşlı olmasın.Küçük ama en değerlilerinden!"
Sona hızla çantasına yöneldi ve bir tomar para çıkarrtı.Bunları karşılayabilirm dercesine sallıyordu elindeki sahte yeşillikleri...Paraları görünce kırmızı suratlı adam Sona'yı kısaca süzdü.Evet Sona'nın üstündeki kıyafet,mücevher ve ayakkabılardan çok zengin olduğu anlaşılıyordu...Adam gülümsedi ve allatki tezgahtan bir iki parça bir şey çıkardı...Sona o sırada etrafı süzüyordu.Kapıda iki adet şapşal görünümlü güvenlik vardı ve evet duba gibiydiler.Sona'nın yüzüne sinsi bir gülümseme yayıldı ve adamın gösterdiği mücevherleri incelemeye başladı.
"Hımm...Kraliçe Rosa'nın tasarımlarından...Güzel ama ben daha değerli ve daha küçük taşlı istiyordum!"
Adam Sona'ya tekrar bir bakış attı ve gülümsedi.Daha sonra hafifçe içeriye doğru yöneldi...Sona eline o beş kolyeyi aldı ve kapıya daha da yaklaştı güneşten yararlanarak incelemek bahanesiyle.Güvenliklerse dışarıda kendi hallerinden geçmiş durumdalardı...Sona yavaş yavaş kendisine yaklaşan adama kocaman gülümsedi ve kapıya koşmaya başladı.Adam neler olduğunu anlamış ve güvenliklere bağırmıştı bile.Sona kapıdaki görevlilerden birinin kasıklarına son derece zarif ama güçlü bir tekme attı.Diğerinden daha zayıf olan güvenlik bu ani tekmeyi beklemiyordu ve refleks olarak eğilmesiyle Sona büyük bir sıçrayışla adamın sırtına bastı ve tekrar oradan yere atlayıp müthiç bir hızla koşmaya başladı...Sona koşuyor diğer iki güvenlikçi Sona'nın peşinden koşuyordu...Sona polisin siren seslerini duydu ve suratındaki o sinsi gülümsemesiyle keskin bir dönemeçten sola döndü...
"Ekipman değişimi!"
Köşeyi döner dönmez üstünü değiştirdi.Şimdi siyah bir kot ve uzun bol,mavi bir kapşonlu vardı.Onun arkasından hızla sokağa dalan güvenlik görevlileri neye uğradığını şaşırmış bir halde etraflarına bakıyorlardı.Sona kapşonunu açmadan güvenlikçilerin yanından geçip tekrar meydana döndü.Dükkana bir göz attı...Evet polisler basmış ve malları bulmuşlardı.Sona işinin düzgün gittiğine sevinerek hızlı adımlarla tekrar evinin yolunu tuttu...Polisler artık uzun süre onu rahatsız etmezlerdi herhalde.Sona'nın büyük yardımı olmuştu o uyuşturucu çetesinin çökertilmesinde...Siyah çantasına uzanıp mücevherlere baktı...
"Ödeme diye ben buna derim işte!Hem eğlence hem koleksiyon parçası!"

Konu: Geri: Sona Ptsi Mart 01, 2010 7:05 pm

Saf Irk Vampir başvurun kabul edilmiştir.
Yetenek:Üstün Ekipman Değişimi